Magazin

Artık kulede oturup prens bekleyen yok!

Hepimizin bildiği gibi ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ın hikayesi şimdi farklı anlatılıyor. Çünkü kadın erkek eşitliğinin vurgulanması ve kadının zeka ve becerilerinin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır.

Hem dünyada hem de ülkemizde çoğu kadın, çocukluğundan beri ‘beyaz atlı prens’i beklemeye şartlandırılmıştır. Kadınların zaafları birçok klasik masal ile bilinçaltımıza yerleşmiştir. Can Yayınları ve Odeabank işbirliğiyle hayata geçirilen Eşit Masallar projesi bu hataya ‘dur’ diyor!

Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü projeyi şu şekilde anlatıyor:

“Çocuklara eşitlik kavramının doğru ve olumlu öğretilmesine katkıda bulunmak istedik. Dünya değişiyor ama masallar aynı kalıyor. Can Yayınları ile birlikte klasik masalları çocuk gelişimine göre kodlayarak adil bir şekilde yeniden yorumladık. Üç masalla yola çıktık. Önümüzdeki yıl projeye iki hikaye daha ekleyeceğiz. “

CİNSİYET ROLLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİR SORU ..

Projenin danışmanı olarak hareket eden gelişim ve ebeveyn psikoloğu Prof.Dr.Ayşe Bilge Selçuk cinsiyet eşitliği ile ilgili önemli noktalara dikkat çekiyor:

◊ İnsan doğasını anlamak için masallardan, mitolojiden ve halk edebiyatından yararlanmak önemlidir. Bir diğer konu ise yerleşik ve güçlü ataerkil kültürün bugün kadınları, erkekleri ve ilişkilerini getirdiği noktadır. Cinsiyet planları kültürden etkilenir. Bu nedenle çocukluk döneminde cinsiyet eşitliği eğitimi büyük önem taşımaktadır. Dünyanın her yerinde kızlar eğitime erişim, gelişim potansiyellerini bireysel olarak tamamlama ve topluma katkı sağlama açısından erkeklere göre dezavantajlı durumdadır. Ancak çocuk, mevcut ataerkil kültür öğretilerinden farklı bir içeriğe erken yaşta ulaşırsa zihinsel şemaları buna göre oluşturulur. Toplumun şiddetle empoze etmeye çalıştığı değerlere, davranışlara ve rollere karşı daha şüpheci.

◊ Masallarda kadın ve erkeğin nasıl tanımlandığı önemlidir. Bir kız nasıl davranmalı, zorluklar yaşadığında bir kız ne yapar, tavan arasında ağlar mı, bir kulenin tepesinde umutsuzca gökyüzünü izler mi, yoksa düşünür ve çareler mi arar, yorulmadan mücadele eder mi? Hep ağlayan bir kadın mıdır? Kadınların daha zayıf, pasif ve bağımlı olarak görüldüğü, kadınların kendilerini böyle gördüğü ve kız çocukları yetiştirdiği bir kültür, bu planları besleyen ve pekiştiren yeni araçlar üretir. Bu tür hareketlerle bu döngüyü kırmak mümkündür. Equal Tales projesi bu açıdan önemlidir. Bu projede toplumsal cinsiyet rollerinin net bir şekilde sorgulanması var.

Ataerkil döngü böyle kırılıyor

◊ Equal Tales’in yazarları çok iyidir. Benim rolüm, bazı noktaların değiştirilmesi gerektiğini önermekti … Bu bazen çocukların anlamada güçlük çekebilecekleri yerlerin netleştirilmesini önermek, bazen bir örnekle açıklamak, bazen de bilişsel ve duygusal gelişimlerini destekleyen ifadeler önermek şeklindeydi. Tabii onları üzecek, korkutacak detayların kaldırılması ya da farklı yazılması… Örneğin anneden bebek almak çocukları çok korkutabilir. Ya da buzun üzerinde kayan, düşen ve ölen biri… Bunlar Equal Tales’de değil.

YAZARLAR SÖYLEDİ

Cesur kızlar!
Sezon Yenice (Kırmızı Başlıklı Kız)

artık kulede bir prens beklemek yok!

Benim masalımda büyükanne kılığına girmiş kurda inanmayan, onu zekice sorup köşeye sıkıştıran, dostluğu ve dayanışmayı önemseyen, diğerini anlamaya çalışan Kırmızı Başlıklı Kız var. Kızıyla birlikte mutfağa gidip kurabiye yapan bir babası, onu cesaretlendiren bir annesi ve başı derde girdiğinde yardımına gelen cesur kız arkadaşları vardır. .

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu